2023 yılı itibarıyla Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) başvuru sayılarında gözlemlenen düşüş, eğitim sistemindeki değişiklikler, gençlerin tercihleri ve sosyal dinamikler açısından dikkat çekici bir gelişme olarak öne çıkıyor. Her yıl binlerce öğrencinin üniversite hayallerini gerçekleştirmek için katıldığı YKS, son dönemde yaşanan sıkıntılarla birlikte bazı zorluklarla karşı karşıya kaldı. Bu makalede, YKS başvurularındaki bu düşüşün arkasındaki nedenler incelenecek ve hem öğrenciler hem de eğitim otoriteleri açısından getirileri ve olası sonuçları ele alınacaktır.
Son yıllarda gençler arasında YKS'ye katılma konusundaki motivasyonun ciddi şekilde azaldığı gözlemleniyor. Bu durum, özellikle pandeminin yarattığı belirsizlikler, eğitime yönelik tutum değişiklikleri ve kariyer beklentilerinin değişmesiyle ilişkili olarak değerlendirilebilir. Birçok öğrenci, üniversite eğitiminin kendilerine sağlayacağı kariyer fırsatlarının azalmasına ya da bu fırsatların değer kaybetmesine yönelik kaygılar taşıyor. Aksine, bazı öğrenciler eğitim dışında alternatif kariyer yolları aramayı tercih etmeye başladı. Meslek edindirme kursları, girişimcilik ve dijital platformlardaki kariyer fırsatları, gençleri üniversiteye gitmekten alıkoyan önemli etkenler arasında yer alıyor.
Ayrıca, öğretmenlerin ve ailelerin, öğrencileri YKS'ye yönlendirmelerdeki tutumları da büyük bir rol oynamaktadır. Bazı ebeveynler, çocuklarını çeşitli mesleki alanlara yönlendirmeye çalışırken, bazıları ise yükseköğretim kurumlarının kalitesini sorgulamakta ve çocuklarını daha farklı alanlara yönlendirmektedir. Bu durum, öğrencilerin YKS'ye başvuru yapma isteğini olumsuz etkileyen bir diğer faktördür.
Eğitim sistemindeki köklü değişiklikler, YKS başvuru sayıları üzerinde doğrudan etki sahibi olmaktadır. Özellikle son yıllarda yapılan müfredat değişiklikleri, öğrencilerin YKS’ye hazırlık süreçlerini hızlandırmak yerine daha karmaşık hale getirdi. Eğitimdeki bu karmaşıklık, birçok öğrencinin sınav kaygısını artırmış ve başarısız olma korkusuyla YKS'den uzak durmasına neden olmuştur. Bu noktada, sınav sisteminin sürekli değişmesi ve güvenilirliği sorgulanır hale gelmesi de dikkat çekicidir. Öğrenciler, sürekli değişen sistemler karşısında kendilerini güvensiz hissetmekte ve bu da başvuru yapma isteklerini etkilemektedir.
Diğer bir konu ise, sosyal medya ve dijital dünyanın gençler üzerindeki etkisidir. Gençler, sosyal medya üzerinden yalnızca akademik başarı hikayelerine değil, aynı zamanda akademik başarısızlık hikayelerine de maruz kalmaktalar. Bu durum, özellikle sınav kaygısı yaşayan öğrenciler için olumsuz bir etki yaratmakta ve YKS'ye başvuru yapma isteğini azaltmaktadır. Eğitimcilerin ve ailelerin, öğrencilerin sosyal medya üzerinde geçirdiği zamanı ve maruz kaldıkları içerikleri dikkatle izlemeleri önemli bir gereklilik haline gelmiştir.
Kısacası, YKS başvurularındaki düşüş, hem bireysel motivasyon eksiklikleri hem de eğitim sistemindeki değişimlerden kaynaklanıyor. Eğitim sistemi içinde yer alan paydaşların, bu durumla ilgili samimi ve proaktif adımlar atmaları, YKS’ye olan ilginin yeniden artmasını sağlayabilir. Eğitimde kaliteyi artıracak reformlar ve öğrencilerin motivasyonunu destekleyecek programlar, bu zorlu dönemde atılacak önemli adımlar arasında yer almalıdır.