Kamuoyu yoklaması, farklı şehirlerdeki vatandaşların siyasi ve ekonomik duruma bakış açılarını ortaya koyarken, birçok sürpriz sonucu da beraberinde getirdi. Araştırma, özellikle seçimlere yönelik öngörüleri ve halkın mevcut hükümete duyduğu güveni mercek altına aldı.

Araştırma, Türkiye'nin dört bir yanından farklı demografik özelliklere sahip 10.000'den fazla katılımcı ile gerçekleştirildi. Katılımcılara, hükümetin ekonomi yönetimi, sağlık hizmetleri, eğitim ve dış politika gibi farklı alanlardaki performansları soruldu. Araştırma, aynı zamanda 2025 yılına girerken halkın en çok merak ettiği konularda da bilgi verdi.

Öne çıkan en dikkat çekici sonuç, ekonomik endişelerle ilgili oldu. Katılımcıların %65'i, Türkiye’nin ekonomik durumunun kötüleştiğini ve gelecek yıl daha zor bir süreç beklediklerini ifade etti. Bu oran, özellikle büyük şehirlerde %70’lere kadar çıkarken, kırsal alanlarda ise daha düşük seviyelerde kaldı. Ekonomik belirsizlik, halkın gündeminde ilk sırada yer aldı.

Bunun yanı sıra, anketin ilginç bir diğer bulgusu da siyasi partilerin halk arasındaki popülaritesine dair oldu. Anket sonuçlarına göre, halkın %45'i, önümüzdeki seçimde mevcut iktidar partisine oy vereceğini belirtirken, %40’ı ise muhalefet partilerine yönelmeyi düşündüğünü söyledi. Ancak, araştırmaya katılanların %15’i ise henüz kararsız olduklarını ve seçim tarihi yaklaştıkça fikirlerinin değişebileceğini belirtti.

Sağlık ve eğitim sistemleriyle ilgili yapılan değerlendirmelerde de karışık duygular vardı. Katılımcıların %60'ı sağlık hizmetlerinden genel olarak memnun olduklarını belirtirken, eğitim alanında %55’lik bir kesim, eğitim kalitesinin yeterli olmadığını ifade etti.

Sürpriz sonuçlardan biri de çevre duyarlılığı ile ilgiliydi. Çevre bilincinin arttığı gözlemlenen anketin sonuçlarına göre, %70’ten fazla kişi, çevre kirliliğiyle mücadeleye daha fazla önem verilmesi gerektiğini vurguladı. Bu durum, toplumda çevre konusuna yönelik ilginin giderek daha fazla arttığını gösterdi.

Sonuçlar, 2025 yılına dair birçok konuda halkın beklentilerini ve endişelerini ortaya koyarken, özellikle ekonomik sıkıntılar ve siyasi tercihlerdeki belirsizlik, önümüzdeki dönemdeki gelişmeleri şekillendirecek gibi görünüyor.