28 Eylül 2023 tarihinde meydana gelen şiddetli deprem, birçok insanın günlük hayatını alt üst etti. Depremin etkileri en çok öğle saatlerinde yemekhanede buluşan öğrencileri sarstı. Olay anında bazı gençler paniğe kapılırken, bazıları ise sakin kalmayı başardı. İşte bu büyük felaketin ortasında sergilenen duruşlar, işte bu olayın iç yüzünü gözler önüne serdi.
Öğle yemeğini yiyen birçok öğrenci, büyük bir sarsıntı ile depremin başladığını hissetti. Yemekhanede bir anda yaşanan panik, herkesin gözünde korku dolu bir bakışa sebep oldu. Bazıları masalarından fırlayıp kaçma yolunu seçerken, bazıları ise bayılarak yere yığıldı. O sırada, birçok insanın ne yapacağını bilemediği bu karmaşık ortamda, bir genç, diğerlerinden farklı bir tavır sergiledi. O, yemeklerini bırakamamıştı.
Depremin ilk birkaç saniyesindeki kaos içinde, yemek yemeğe dalan gençlerden biri, şehrin bu doğal afete hazırlanmadığı düşüncesindeydi. Adı Tarkan olan bu genç, yemekhanenin karmaşası içinde sosyal medyada tarif edilen bir kahramanlıkla öne çıktı. Panik içinde koşuşturanların arasında, sadece yemeğini bırakmamayı başarmadı, aynı zamanda arkadaşlarına sakin kalmaları için seslendi.
Tarkan, "O an sadece yemeğimi düşündüm. Arkadaşlarımın panik içinde koştuğunu görünce, onlara önce sakinleşmeleri gerektiğini söyledim," dedi. İşte bu cesaret, çevresindekilere de yayıldı ve bir nebze de olsa ortamdaki stresi hafifletti. Tarkan’ın bu durumu, kalabalık bir alanda bile sabırlı olmanın önemini bir kez daha gözler önüne serdi.
O anlar, herkesin hayatında bir dönüm noktası oldu. Deprem durumu altında, insanların nasıl davrandığını ve bu tür olaylar karşısında nasıl tepkiler verdiklerini net bir şekilde ortaya koydu.
Öğle saatleri, öğrencilerin yoğun olarak yemek yediği bir zamanda yaşanması sebebiyle, yemekhanede olayın etkisi çok daha hissedildi. Tarkan gibi cesur gençler, depremin getirdiği stres ve korkunun arasında, diğerleri için birer umut kaynağı oldular.
Birçok kişi Tarkan'ın hikayesini duyduktan sonra onun cesaretini daha iyi anlamaya başladı. O an, tostunu bitirmeye çalışırken yaşadığı her saniye, onun için sadece bir yemek değil, aynı zamanda bir deneyim haline gelmişti. Herkesin kaçmaya çalıştığı bir ortamda, o kendine bir hedef belirlemişti.
Olayın ardından sosyal medyada başlayan tartışmalarda, Tarkan’ın o anki duruşu sosyal medyada geniş yankı buldu. Gençlerin davranışları üzerine tartışmalar başlatıldı. Bazı kişiler, bu tür durumlarda yalnızca birkaç saniyenin bile hayat kurtarabileceğine dikkat çekerek, Tarkan’ın davranışını alkışlarken, bazıları ise daha dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Adeta bir sosyal deney niteliğindeki bu olay, zihinsel ve fiziksel dayanıklılığın ne denli önemli olduğunu gösterdi. Hayat kurtarma değil de, hayatta kalabilme üzerine dönemdeki tartışmalar, Tarkan’ın cesur duruşunu destekleyen birçok kişiyi yanına çekti.
Sonuç olarak, yemekhanede yaşanan bu deprem anı, sadece doğal bir afetten öte, insanların karakterlerini, cesaretlerini ve panik anlarındaki tavırlarını gözler önüne serdi. Tarkan gibi cesur gençlerin varlığı, zor zamanlarda bile umudu ve dayanışmayı artırma gücüne sahip olduğunu bir kez daha hatırlattı.
Deprem sonrası yapılan açıklamalarda, insanların bu tür durumlara hazırlıklı olmalarının önemine değinildi. Tarkan gibi gençlerin cesareti, sadece bir kişiye değil, bir topluluğa ilham olabilecek türden bir hikaye haline geldi. İnsanların, doğal afetler karşısındaki duruşlarının birer sosyal test olduğunu gösterircesine, herkesin gözünde yankı buldu.
Bu olay, gündelik yaşamın sıradanlığı içinde aniden meydana gelen durumların, insanları nasıl değiştirip dönüştürebileceğinin de bir örneği oldu. Herkes için dersler çıkarılması gereken bu anlar, Tarkan’ın hikayesi ile birleştirildiğinde, bir yaşam dersi olarak kalplere kazındı.
Gelecekte yaşanabilecek doğal afetler için duyulan endişeler, Tarkan gibi gençlerin varlığı ile biraz olsun azalmış görünüyor. Artık herkes, her an her şeyin olabileceğini unutmayacak ve Tarkan’ın cesaretini örnek alarak, zor zamanlarda daha dayanıklı, daha cesur olmayı seçecek.