Son zamanlarda dolandırıcılık vakaları ülkemizde artış göstermekte ve birçok insan finansal kayıplarla karşı karşıya kalmaktadır. Ancak bazı durumlar var ki, akıllara durgunluk veren yöntemler ve hikayeler ile dolandırıcılığın ne denli özümsendiğini gözler önüne seriyor. İşte, bir babanın oğlu zannettiği bir dolandırıcıya kapılarak tüm birikimini kaybetme hikayesi. Bu olay, dolandırıcılığın ne denli sinsi ve kurnaz yöntemler barındırabileceğini gösteriyor.
Olay, İstanbul'un kalabalık bir semtinde geçiyor. 55 yaşındaki Ali Bey, bir süre önce emekli oldu ve kazandığı birikimlerin güvenli bir şekilde değerlendirilmesini istedi. Çocuklarıyla birlikte hayatını sürdüren Ali Bey, bir gün, tanımadığı bir numaradan gelen mesajla karşılaştı. Mesaj, onun oğlu olarak kendini tanıtan bir şahıs tarafından gönderilmişti. "Baba, acil bir şeye ihtiyacım var, hemen bana yardımcı ol!" şeklindeki ifadeler, Ali Bey’i derinden sarstı. Bir babanın içgüdüsü, o an çocuğu için ne kadar endişelendiğini düşündürdü.
Ali Bey, haliyle paniğe kapılıp hızla yanıt verdi. Ancak karşı taraf, daha önceden Ali Bey’in oğlu ile ilgili bazı bilgileri eline geçirmiş ve bu bilgilerle onu ikna etmeyi başarmıştı. Dolandırıcı, oğlu adına değişik hikayeler uydurarak, Ali Bey’i ikna etmekte ustaca hareket etti. "Baba, bir işim vardı ama dolandırıldım, acil paraya ihtiyacım var. Bunu sadece senin aracılığınla halledebiliriz." diyerek, Ali Bey’i tam anlamıyla köşeye sıkıştırdı. Bir baba için, çocuğunun zor durumda olması, elinden gelen her şeyi yapma isteği doğurur. Bu hassas durumu fırsata çeviren dolandırıcı, ilerleyen saatler boyunca Ali Bey’i oyaladı.
Ali Bey, dolandırıcının istediği parayı göndermeye karar verdi. Tüm birikimini ve tasarruflarını, çocuğunun yararına harcama düşüncesiyle yola çıktı. Hızla para transferini yaparken, dolandırıcının söylediklerini bir an bile sorgulamadı. Duygusal bir manipülasyona maruz kalan Ali Bey, sonrasında dolandırıcının aslında oğluna benzemediğini fark ettiğinde iş işten geçmişti. “Oğlumun sesinden bu kadar ikna edici bir şekilde konuşabileceğini kim düşünürdü ki?” diyerek kendi kendine sitem etti.
Bu olay, birçok kişinin başına gelebilecek türden bir dolandırıcılığı gözler önüne seriyor. Hasta veya acil durumlar gibi önemli konular, dolandırıcılar tarafından sıkça hedef alınmaktadır. Dolandırıcılara karşı en etkili silah ise kesinlikle sorgulama ve bilinçli olmaktır. Birinin sesini, hatta görüntüsünü duymak da dolandırıcılar için bir avantajdır. Ancak aile bağlarını kullanarak insanları kandırmak, dolandırıcılığın en acımasız yöntemlerinden biridir. Bu tür durumlarla karşılaşan herkes, gerçek bir iletişim sağlamanın gerekliliğini unutmamalıdır. Olası bir dolandırıcılık durumunda mutlaka gerekirse karşılıklı iletişime geçilmesi şart.
Ali Bey’in yaşadığı bu talihsiz olay, herkesin dikkate alması gereken büyük bir ders niteliğindedir. Sosyal mühendislik yöntemleriyle insanların duygusal zayıflıklarını hedef alan dolandırıcılara karşı dikkatli olmanın yanı sıra, aile içindeki iletişimi daha sağlam hâle getirmek, bu tür durumların önüne geçilmesine yardımcı olabilir. Sosyal medya üzerinden iletişimdeki yanlış anlamaları en aza indirmek ve bazen eski usul iletişim yöntemlerine dönmek, dolandırıcılara karşı hazırlıklı olmanın en etkili yoludur.
Sonuç olarak, dolandırıcılık vakalarının önüne geçebilmek için herkesin bilinçlenmesi önemlidir. Ali Bey’in hikayesinin sadece bir örnekten ibaret olduğunu unutmamak gerekir. Dolandırıcılara karşı herkesin dikkatli olması ve tanımadıkları kişilerle koyu bir diyalog içerisine girmemeleri gerektiği bilinciyle hareket etmeleri büyük önem taşıyor. İnsanların birbirine güveni sarsılmamak adına her fırsatta iletişimde şeffaflığın sağlanması şarttır. Unutmayın, dolandırıcılar sizin en değerli varlıklarınızı kullanarak, duygusal bağlarınızı istismar edebilirler.